entry'ler (187)

sabah uyanınca yapılan ilk şey

telefonu kontrol etmek.

çıkma teklifi reddedildikten sonraki ilk cümle

ama merdivenden. seninle gerçekten çıkmak isteyeceğimi düşünmedin dimi? hhaaa yani sen miii? pehhh... güldürme

normalleşen anormallikler

(bkz: esra erol da evlen benimle) zira ilk senelerde katılımcıların para aldıklarını düşünüyordum fakat artık kabullendim ve tepkim sevgili Nazım hikmet'ten geliyor... (bkz: memleketimden insan manzaraları)

sevgilinin aids hastası olduğunu öğrenmek

aids olduğunuzu öğrendiğiniz andır.

ucl

University College London'ın kısaltmasıdır. An itibariyle* dünyanın en iyi dördüncü üniversitesidir.

yeşille mavinin birleştiği yer

istanbul boğaz.

tanrı ya söylenecek tek söz

(bkz: love me love me say that you love me)

tanrı ya söylenecek tek söz

beni yanına al.

gittiği her yerde fotoğraf çektiren tip

cekikler ya, abi her yerdeler

sozlukteki hukukcular

(bkz: biri bana bişey mi dedi)

seni uyarıyorum sakın bana aşık olma

(bkz: a walk to remember)

nihat doğan dan aforizmalar

"benim koyunum bile avrupa koyunundan farklı bakıyor."

0

geri sayımda en anlamlı rakam.

soshy

morning after dark adlı şarkıyla çıkış yapan, ve bundan sonra çok başarılı şarkılara imza atacağını düşündüğüm şarkıcı.

(bkz: ben demiştim)

başkalarının sorumsuzluğunu çeken insan

yılbaşında sarhoş olan arkadaşını evine bırakan insan.

mühendislik zekası

(bkz: biz bunu bulduk)

yedinci nesle tavsiyeler

akıllı olun.

tevfik zaim

bakışları içimi ısıtan karakter.

not a father s day

barney stinson'ın baba olmadığını öğrendiği gün sevinçten 'baba olmayanlar günü' olarak ilan ettiği gündür.

anlatamıyorum

hissettiklerinizin boyu sizi aştığınızda söylersiniz bu sözü;

mesela biriyle birliktesiniz ama ne sevgiliniz ne de arkadaşınız. devamlı konuşuyorsunuz fakat bir belirsizlik var, ne tam olarak 'onun'sunuz ne de o tam olarak 'sizin'. böyle belirsizlik durumlarında, içinizi dökmek istersiniz. belki de en yakın arkadaşınıza noktasına virgülüne kadar her şeyi, olan biteni anlatırısınız, sırf ondan pozitif bir şeyler duymak için. ama nafile, bir kere hissettiklerinizin boyu sizi aştı mı, ne kelimeler ne de mimikler yetmez derdinizi anlatmaya. içiniz sıkılır ve aynı anda kalbiniz göğüs kafesinize dar gelir. işte böyle bir durumda 'anlatamazsınız'.